Takma Diş

Son dersin bitiş zili çalmıştı. Turgut bir elinde okul klasörü, bir diğerinde su şişesi, her zamanki yürüdüğü yolu izleyerek evine gitmekteydi. Üstünde ilk gençliğin neşesi ve gamsızlığı vardı. Ağzında sözlerini tam olarak bilmediği yabancı bir müziğin mırıltısıyla ağaçları, kedileri selamlayarak yolculuğuna devam etmekteydi. Evine gelmesine iki sokak vardı. O sırada emekliliğinin en güzel günlerini yaşayan Bekir Amca, öğlen saatine kadar güzel bir uyku çektikten sonra balkona kurulup; fırından alınmış sıcak bir ekmek, köyden gelmiş şor peyniri ve yeni demlenmiş çayla kahvaltı yapmaktaydı.

Zil çaldı. Bekir Amca, kapıyı açmadan önce kimin geldiğine bakmak için balkon korkuluğundan aşağıya uzandı, balkonun biraz gerisinde kalan kapıyı daha iyi görebilmek için biraz daha sarktı. “Kim oo…” diye bağırıyordu ki yeni yaptırdığı takma dişleri, ağzından sokağa fırladı. O sırada sokaktan geçmekte olan Turgut, bu sahneye şahit oldu. Gençliğin verdiği atılganlıkla hemen gidip Bekir Amca’nın dişini yerden aldı ve “Atıyorum amca, iyi tut” diye bağırdı. Balkonun altına doğru yaklaştı ve balkona doğru fırlattı. Bekir Amca tutamadı. Sonra Turgut, dişi tekrar yerden aldı: “Bu sefer iyi tut, amca!” diyerek tekrar fırlattı. Bekir Amca, dişi kavrayacak gibi oldu ama son anda elinden kaçırdı. Diş, arabanın altına yuvarlandı. Turgut, arabanın altına girerek dişi çıkardı. Yan binadaki komşunun o vakitte halı yıkayası tuttuğu için diş biraz köpüğe bulanmıştı. Turgut üçüncü denemeyi yapacaktı ki olaya şahit olan, mahallenin gençlerinden Serkan, “Çekil bakalım koçum.” diyerek duruma el koydu. Bu sefer Serkan fırlattı. İlk atışı balkonun demirlerinden dönerek geri geldi. İkinci kez tekrar denedi. İkinci atışında diş, Bekir Amca’nın ellerinin arasından son anda kayarak hemen arkasındaki kahvaltı masasının üzerinde bulunan şor peynirinin olduğu tabağa düştü. Bekir Amca, dişi eline alarak eşine uzattı. “Canım buna biraz su tut da getir.” dedi. Eşi, dişi alıp banyoya gitti, sonra içeriden bağırdı: “Gelen kimmiş, Bekir.” Bekir, dişsiz ağzıyla “Elektrikciymiş, sultanım.” dedi.